Obezite, doku stresi ve işlev bozukluğuna neden olan metabolik bozukluklarla ilişkilidir ve kilo alımına ve doku stresi ve işlev bozukluğuna neden olan metabolik bozukluklara yol açan enerji dengesinin bozulmasının sonucudur.
Metabolik Sendrom; ülkemizde ve Dünya’da çok sık karşılaşılan, hareketsiz yaşam tarzı ile birlikte fast-food beslenme kültürünün ve sigara kullanımının yaygınlaşması ile de giderek artan bir sağlık sorunudur.
Metabolik Sendrom Risk Grupları Kimlerdir?
Obezite yaygınlığı arttıkça metabolik sendrom genç ve çocuk bireylerde de sıklıkla görülmeye başlanmıştır. Metabolik sendromun gelişimi iki unsura bağlıdır: birincisi, vücutta yağ birikimiyle birlikte erişkin dönemde kilo alımı ve ikincisi, karaciğer, pankreas ve kalpte ektopik yağ da dahil olmak üzere, yağın karın içi bölgelerde yerleşmesine yatkınlıktır.
Bir kişi aşağıdaki risk faktörlerinden üç veya daha fazlasına sahip olduğunda teşhis edilir ve metabolik sendrom varlığında kardiyovasküler hastalık riski de artar
- Yüksek kan şekeri (diyabet) (açlık plazma glukozu ≥100 mg/dl),
- Kandaki düşük HDL (iyi) kolesterol seviyeleri (erkeklerde<40 mg/dl, kadınlarda <50 mg/dl),
- Kandaki yüksek trigliserit seviyeleri (≥150 mg/dl),
- Geniş bel çevresi veya elma şeklinde vücut (erkeklerde >94 (veya >102) cm, kadınlarda >80
(veya >88) cm) - Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) (≥135/80 mmHg)
Bunların her biri kardiyovasküler hastalık için bir risk faktörü olmasına rağmen, bir kişide üç veya dah fazla varsa ve metabolik sendrom teşhisi konduğunda, ciddi bir kardiyovasküler durum geliştirme şansı artar. Örneğin, yüksek tansiyon, kardiyovasküler hastalık için önemli bir risk faktörüdür, ancak yüksek açlık kan şekeri seviyeleri ve abdominal obezite (geniş bel) ile birleştiğinde, kardiyovasküler hastalık geliştirme şansı daha da yüksektir.
Metabolik Sendrom Tedavisi Nelerdir?
METABOLİK SENDROM SAĞLIĞI TEHDİT EDEN VE CİDDİ BİR SORUN OLSA DA KİLO KAYBI İLE BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK MÜMKÜN!
Metabolik sendromu tersine çevirmenin ve sağlığa yeniden kavuşmanın anahtarı kilo kaybı ve yaşam tarzı değişikliğinden geçiyor. Geniş bel çevresi, kolesterol ve kan basıncını yükselttiği gibi, kilo alımına sebep olan yiyecekler insülin sekresyonunun bozulmasına yol açarak şeker hastalığına yol açmaktadır. Spor, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kalıcı kilo veremeyen ve uygun olan hastalar için bariatrik uygulamalar düşünülebilir.